3D Teknolojisi Nedir ?

3D ya da “Stereoskopi”, beynimizin üçüncü bir boyutu nasıl algıladığına yapılmış bir atıftır. Gözlerimiz, birbirleri arasında yaklaşık olarak 50 – 75 mm mesafeye sahiptir, yani her göz dış dünyayı biraz farklı bir açıdan görür. İki taraftaki görüntü, küçük bir farklılık dışında birbirine çok benzer olmalıdır.

Birbirinden çok az farklı olan iki görüntü beyne gider, ki bu noktada bu ufak farklılığı dengelemek için çok fazla geometrik işlem gücü gereklidir. İşte iki resim arasındaki bu ufak farklılık, 3D denilen teknolojidir. Yani beynimiz, aynı şeyin iki farklı perspektifini alıp bu iki perspektifi dengelemesiyle gerçekleşmektedir.

Günümüz modern 3D teknolojisi de bu işlemi tekrarlamaya çalışmaktadır. Bütün  3D gözlükler ve projektörler, her bir gözün farklı perspektifler ile beslenmesini sağlamaya çalışmaktadır.

Evet, bir bakıma kolaydır. Beynin iki farklı görüntü arasındaki perspektif farkını algılaması, matematik ve geometri sayesinde tüm açıları algılayıp görüntüleri eşitlemesi çok kolay. Zor olan şey ise, bütün bunları kamera ile yapmak ve görüntüyü katletmeden her bir göz için farklı görüntüleri sağlamaktır.

3D’nin altında yatan mantık aslen çok basittir. İnsan, iki gözü ile aldığı görüntüyü beyninde birleştirerek ideal görüntüyü elde eder. 3D neticede bakılan objelerin derinlik hislerinin de algılanmasıdır. İdeal 3D görüntü özel yapılmış 3D gözlükleri ile izlenilebilir. Sinemalarda verilen 3D gözlükleri basit bir yapıyla imal edilmişlerdir.

CCFL  İNVERTERLER; Anakarttan aldığı besleme gerilimini LCD panel arkasındaki floresanın ışıyabileceği yüksek voltaj seviyesine yükselten (AC 400 – AC 1600V) ve anakarttan aldığı komutlara göre LCD ışığının açma-kapama ve ışık şiddeti, uyku modu gibi özelliklerini düzenleyen, LCD kapak içerisinde genellikle LCD’ nin alt yada üst kısmına yatay döşenmiş pozisyonda bulunan elektronik devredir.

KAYNAK